Baykal´ın derdi CHP ve 2. raund hesabı Kılıçdaroğlu ile, bilmeyen mi var?
Kılıçdaroğlu ile girdiğin maçın ilk yarısında diskalifiye edilmişti. O ikinci yarıya Kılıçdaroğlu ile çıkacak. Referandum sonuçlarıyla Baykal´ın istediği şartlar oluşmuş oldu. Yazının başlığına bakıp hemen paniklemeyin.
Baykal daha önce: "Bu tablo maçın bittiği anlamına gelmez. Daha ikinci devre var" demişti. Bunu doğru okumak gerek. O dikkatleri Başkanlık sistemi üzerine çekerek amacına ulaşmaya çalışıyor. Zira \% 52,5 EVET en fazla onu heyecanlandırdı.
EVET oyları bu bağlamda CHP seçmenini de heyecanlandırmış oldu.
Türk Silahlı Kuvvetleri´nin ?Bir gece ansızın? Afrin´i bombaladığı saatlerde; Deniz Baykal da CHP´yi bombalamaya başladı. CHP içinde ikinci raund başlamış oldu. Görünen o ki, Afrin´de Daeş ve PYD artık ABD-RUS-ALMAN postalı yalayamaz.
Dün gece aynı dakikalarda Deniz Baykal CNN Turk´te CHP´yi bombaladı. Bundan sonra CHP´de taş üstünde taş kalmaz.
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, referandum sonrası yaptığı açıklamada "Bu tablo maçın bittiği anlamına gelmez. Daha ikinci devre var" demişti. Ancak siyaset çevreleri bu ifadeyi Erdoğan´a dönük olduğunu düşünmüştü. Biz meseleyi böyle okumamış ve bu sözlerin muhatabının Kılıçdaroğlu olduğunu ifade etmiştik. Mesele daha da netleşti.
Baykal´ı canlı yayında hayli dinç ve heyecanlı gördüm. Programda sanki CHP genel başkanlığını avuçlarının içine almış gibiydi. CHP´nin aldığı yenilgi sonrası avuçlarını ovuşturan Baykal bunun devamı olan manevralarına böylece başlamış oldu.
Baykal öylesine işi ilerletti ki: ?Partinin genel başkanını CHP üyeleri belirlesin? teklifini bile getirdi.
Biz bu teklifi daha önce Mustafa Sarıgül´den duymuştuk. Hatırlarsınız Deniz Baykal Genel Başkan idi ve kaset skandalı ile indirilmemişti. O sıralarda Sarıgül TDH ile birlikte düzenlediği mitinglerde bu argüman ile Baykal´a yükleniyordu. Sarıgül´ün:?Genel Başkanı partiye kayıtlı üyeler belirlesin? teklifine Baykal dönüp bakmamıştı bile.
Solda siyaset böyle bir şey işte. Dün reddettiğinin tam tersini kendi söyletebiliyor insana.
Baykal´ın Ahmet Hakan´a verdiği ropörtajda ortaya attığı cümlelerden önemli satır başları:
?Cumhurbaşkanı adayı olmayacak biri partinin başında durmasın? sözü çok iddialı bir söz? Kayda alınmalıdır. Bu iddiayı taşımayan adayların parti genel başkanı olmaması gerektiğini katıldığım tüm toplantılarımda ben de dile getirmiştim. ?Siyaset bundan sonra en üst perdeden yapılacak ve genel başkanlık iddialı isimlerin işi olacak? demiştim. Tam da oturuyor.
?Genel Başkan ayrı bir isim, Cumhurbaşkanı adayı ayrı isim olamaz? diyor Deniz Baykal? Kesinlikle haklı. Zira bir partinin genel başkanı olmak iddia sahibi olmak anlamına gelir. Bunun gereğini yerine getiremeyenler genel başkanlık koltuğunu işgal etmemelidir. Bu seçmene ve partiye kayıtlı tüm üyelere saygısızlıktır.
?Partiyi emanet edemediğimiz birine ülkeyi emanet etmeyi teklif edemeyiz? diye farklı bir cümle de ekliyor Baykal. Bunu şöyle okumak gerek: ?Seçmeni ikircikli durumda bırakmayın. Partinin başındaki isim Cumhurbaşkanlığına layık biri olmalı?? Aynen öyle. Yoksa seçmen hedefe odaklanamaz ve başarı elde edilemez.
Bu cümlelerin yanı sıra satır aralarında Deniz Baykal´ın gözünün hayli korktuğunu söylemek yerinde olur, diye düşünüyorum. Zira 2019 seçimlerinde karşılarındaki rakibin Erdoğan olduğunu biliyor. Erdoğan´ın halk üzerindeki sempatisini kabul ediyor ve buna layık biri ile yarışa çıkılması gerektiğini ifade ediyor. Çapsız adaylarla Cumhurbaşkanlığı yarışına girmenin anlamsızlığına işaret ediyor.
Adayın profilinin büyüklüğünü tarif ettiği programdaki cümleleri gözünün korktuğunun en önemli işaretleri olarak beden diline yansıdı.
Baykal, sözlerinin sonunda kazanması halinde Anayasa Değişikliği konusunu tartışmaya açacağını ve referandumda oylanan anayasa maddelerini değiştireceğini de ifade etti.
Daha şimdiden hata yapmaya başladı bile?
2. raunda çıkmadan maçı kaybetmek diye buna derler.
NİHAT AĞDEMİR
