BENZİYOR AMA O MU?

BENZİYOR AMA O MU?

aşta Ardahan olmak üzere Türkiye...

    Başta Ardahan olmak üzere Türkiye ve Dünya´ yı yakından ilgilendiren bu önemli tarihi gelişme üzerine harekete geçerek Ardahan´la ilgili birçok tarihi dokümanı incelendi.

    Burada elde edilen ilk burgulara göre mezardan çıkan cesedin Rusya Kafkas cephesi komutanı olan Mihail Nikolayevic Romanov olduğu iddia edildi.

Mihail Nikolayevic Romanov´ un özgeçmişi;

Grandük Mihail Nikolayeviç Romanov (Rusça: ?????? ?????????? ???????) (d. 13 Ekim 1832 ? ö. 18 Aralık 1909) Rus çarı I. Nikolay ile eşi Aleksandra Feodorovna´nın 7. çocuğuydu.

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rusya´nın Kafkasya cephesinden sorumluydu. Grandük Mihail Nikolayeviç 1862?1882 yılları arasında Rusya´nın Kafkasya Valisi olarak görev yaptı ve Tiflis´de yaşadı.

1864´te, Kafkasya Valisi ve Kafkasya Orduları Komutanı olarak Çerkeslerin topraklarından sürülmeleri ve Türkiye´ye gönderilmeleri politikasının uygulayıcısı oldu.

21 Mayıs 1864´te (Soçi yakınlarındaki Kbaada Çayırı´nda, dört Rus askeri birliğinin ve papazların katıldığı görkemli bir askeri tören ve bir dini ayin yaptırdı.

Grandük Mihail Romanov, Tören´de yaptığı konuşmada, ele geçirilen bu yeni toprakların artık bir Rus toprağı olduğunu, yerli halk olan ´Dağlıların´ (Çerkeslerin) ise, bir daha geri dönmemek üzere Rusya dışına, Türkiye´ye gönderildiğini, bu yerlere Rusların yerleştirileceğini açıkladı.

Subaylara madalya ve nişanlar dağıttı, askerler de papazlar tarafından kutsandı. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Kafkasya Valisi olduğu için Rus ordusunun Kafkasya cephesi komutanıydı.

Mihail Romanov´un babası I. Nikolay, ağabeyi II. Aleksandrile yeğenleri III. Aleksandr ve II. Nikolay´ın emirlerinde çalıştı.

16 Ağustos 1857´de Baden Prensesi Olga Feodorovna ile evlendi. 7 çocukları oldu. Mihail Romanov´un anıt büstü, Rus Ortodoks Kilisesi tarafından kutsanarak 2010 yılında Adıge Cumhuriyeti´nin Maykop rayonu Pobeda beldesine dikildi.

Bu oluşum, yerli halk olan Adıgeler tarafından, Rusların ve Rus Ortodoks Kilisesi´nin hala Çerkes Sürgünü ile Çerkes Soykırımını desteklemekte olduklarının yeni bir kanıtı olarak görülmüş ve yoğun Çerkes tepkileri ile karşılaşmış bulunuyor.