Bir yıldır aktaş sınır kapısına giden yol ve tünel inşaat şantiyesi için kurulan taş ocağı, Eşmepınar köyü mera ve tarım arazisine patlamalardan dolayı kimyaevi toz bulutu yayarak, çevrede otlayan köylülere ait hayvanların hastalanması ve gebe hayvanlarda da düşük yapmasına neden oluyor.
Çıldır Gölü kıyısına iki yüz metre uzaklıkta bulunan taş ocağı, gölün doğal siluetini bozarken, diğer yöndende binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği, balık ve kızak keyfi yaptıgı tesisleri de olumsuz yönde etkiliyor.
Çıldır Eşmepınar köyü bir önceki dönem muhtarı Yaşar Topkaya; "Burada bulunan taş ocağı köyümüzün merasını, tarlasını, çayırını olumsuz yönde etkiliyor.
Bu yıl, bu etkilerin sonucunda bizim köy ve çevre köylerinde ineklerin buzağı atması ve kısır kalmasına neden olmuştur. Ben bir yıldır yapmış olduğum hukukî basvurularda ilgili kurumlardan olumlu yönde bir cevap alamadım. Devletimizin çiftçiye vermiş olduğu hayvansal ve buzağı destekleri hat safada, ama "buzağılar ölmesin" kampanyası bu ocağın çevreye saçmış olduğu zehirle birlikte havada kalamıştır.
Daha önce mevcut yere taş ocağı kurulmak istenmi?, Çıldır gölüne yakınlığı nedeniyle kurulmasına izin verilmemişti. Daha sonra ne olduysa, iki ay geçmeden aynı noktaya ocak açma izni verildi. Şimdi buradan yetkililere soruyorum, Göl mü dağdan uzaklaştı, dağ mı Göleden uzaklaştı?
AYM kararına aykırıdır.
Çıldır Gölü bilindik üzere su minarelleri tamamen canlı ve 11 çeşit balık türü ile, Türkiye´nin doguanadolu bölgesinde bulunan en büyük tektonik gölüdür.
Ve bu göl kış ve yaz turizmine vermiş olduğu nimetlerin yanısıra çevre köylerin insan ve hayvanrların da kullanım alanındadır.
Geçtiğimiz günlerde AYM´nin, Kars Susuz Porsuk çayı ile ilgili vermiş olduğu kararda, "temiz su insan hakkıdır" kararına hükmetmiştir.
Bu karardan dolayı, burada yapılan patlatma ve ocağın çalışması Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara da aykırı degilmidir" dedi.
Suat İncedere /Çıldır
