Bölgede ´Beyaz altın´ olarak bilinen kazlar adeta umut kaynağı oldu.
Bir çocuk gibi büyütülen kazlar, kış aylarında kesilerek sofralardaki yerini alıyor. Kazları 120-150 lira arasında sattıklarını söyleyen köylü kadınlar, bu para ile çocuklarının okul ihtiyacını sağladığını belirtti.
ÇOCUKLARI GİBİ BAKIYORLAR
Bölgede hemen hemen her köyde yaygın olarak kaz yetiştiriliyor. Köylerde her evde yılda ortalama 5 ila 10 anaç kaz bulunduruluyor. Bu anaç kazlardan yılda ortalama her evde 30 ile 50 arası kaz elde ediliyor. Kazların tanesi 120-150 TL arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Satılan kazlardan elde edilen geliri kuluçka döneminden, kesimine kadar ki tüm zorluğu çeken kadınlar alıyor. ´Bılik´ adı verilen kaz yavrularını evlerinin içinde adeta çocukları gibi bakan kadınlar onların yumurtalardan çıkmasını sabırsızlıkla bekliyor.
İKİ HAFTA ŞERBETLE BESLENİYOR
Yumurtadan çıkan bılikler özel bölmelere alınıyor. İlk iki hafta şerbetle beslenen yavru kazlara daha sonra özel hazırlanmış kırma denilen arpalar veriliyor. Kaz yetiştiriciliğinde uzmanlaşan kadınlar, bıliklerin hal ve hareketlerinden ne tür rahatsızlık geçirdiğini anlıyor ve özel hazırladıkları ilaçlarla iyileştiriyor.
ARALIK VE OCAK AYINDA KESİLİYOR
Evlerde çocuklarla birlikte büyüyen kaz yavruları 1 aylık olduktan sonra yeşil ot ve arpa yemi yiyerek iyice besleniyor. Bu süreçten sonra otlama dönemleri başlıyor ve yavaş yavaş beyaz altın halini alıyorlar. Kesim dönemleri olan Aralık ve Ocak aylarına kadar her anlarıyla yakından ilgilenen ve kazları yalnız bırakmayan kadınlar her kaz sattıkça elde ettikleri gelirlerle hem mutfak ihtiyaçlarını karşılıyorlar hem de çocuklarının eğitim masraflarında kullanıyorlar.
"BU YIL BİRAZ DAHA RAĞBET VAR"
Besleyip, büyütmüş oldukları kazların her kanat çırpmasında sevinen kadınlar "Çocukların giyiminden kırtasiyesine kadar tüm masrafları kazlarla sağlıyoruz. Kazın birini 120-130 TL´ye satıyoruz. Bu yıl biraz daha rağbet var ve 150 TL´ye satmayı düşünüyoruz. Kazlar hayvancılıktan sonra bizim en önemli geçim kaynağımız. Onun için de gözümüz gibi bakıyoruz" dediler.
