KİMSEYE YAZIKLAR OLMASIN

KİMSEYE YAZIKLAR OLMASIN

Bekledim 7 Haziran 2015

   Bekledim 7 Haziran 2015 de yapılan seçimleri ile ilgili içimden geçenleri, sevinçlerimi ve üzüntülerimi yazmak, ortaya çıkan durumu daha iyi analiz edip sonuçlardan sonuç çıkarmak için bekledim. 7 Haziranın bize getirdiklerini ve geleceğe dair verdiği mesajlar ile öngörülerimi sakin ve akılcı bir elekten geçirdikten sonra sizlerle paylaşmak istedim. Ülke genelinden, İlimize oradan da ilçemiz geneline çıkan sonuçları okumaya çalıştım.

      Hem Ülke genelinde hem de Ardahan yerelinde 2002 den beri ortaya çıkan tablonun çok büyük oranda değiştiği ülkemizde neredeyse unutulmaya yüz tutan koalisyon adının tekrar hatırlandığı bir seçim sonucu ortaya çıktı. AKP´nin uzun yıllardır süren tek parti iktidarı ve uzun süreli tek başına hükmeden olmanın verdiği rahatlık ve kontrol dışına çıkıp tek adam olmak yolundaki davranışların ülke içinde ve ülke dışında uyandırdığı rahatsızlık bizi bu güne kadar olmayan bir durumun içerisine düşürdü. Her ne kadar seçimden sonra herkesin ben kazandım dediği bir yarışmış gibi gösterilmeye çalışılsa da, gönlüm ve vicdanım bunu kabul etmese de seçimin tek bir galibi var o da HDP.

Durumu parti bazında analiz eder isek;

    AKP: 2002 den beri süre tek başına iktidarın yarattığı güç zamanla kontrolden çıkarak kontrolsüz güç haline gelince ve uzun süren iktidarın yıpranması ilkesi ile 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonları ile partinin kendi tabanın bile bir bölümünde olumlu karşılanmayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan´ın ısrarlı Başkanlık Sistemi talebi 13 yıllık iktidarın sonunu hazırlamıştır. AKP´nin dış politikadaki sert ve mezhepçi anlayışı ve ABD ve Egemen Güçler ile ters düşmesi sonucu karşısına adeta onlara parmak sallamak manasına gelen bir yeni güç odağı ortaya çıkarma durumu hâsıl olmuştur. Nedir bu herkesin malumu AKP´nin kuruluşu aşamasında Sayın Cumhurbaşkanımızın 18 günlük ABD seyahatinden sonra HDP´nin Eş Başkanı Selahattin Demirtaş´ın ABD´ye yaptığı ziyaret de manidardır. Yolsuzluk ve Başkanlık sistemi ısrarına bir de AKP´nin en büyük oy deposu olan ve adeta üzerine titrediği Doğu ve Güneydoğu da ki Kürt oylarının yön değiştirerek HDP´ye gitmesi  ile büyük şehirlerdeki özellikle sol kesimin CHP yerine HDP´ye oylarını vermesi sonucu baraj sorunu ortadan kalkan HDP adeta AKP´nin sonun başlangıcını hazırlamıştır. Görüştüğüm AKP´li dostlar derin bir üzüntü ve hayal kırıklığı ile Güneydoğunun kendilerine vefasızlık ettiğine dair sitemkâr tutum içerisindeler. Aslında haklılık payları da yok değil Güneydoğu ve Doğuda yıllardır Hükümetin yaptığı hizmetler ve kültürel hak verme çabalarının sonucunda ağır bir yenilgiye uğrayan partililer sitem etmekte çok haklılar. Çözüm süreci nedeni ile milliyetçi kesim ile bağlarını koparmanın eşiğine gelmeleri, deprem de yıkılan Van´ın iki yılda yeniden imarı, Hakkari´ye tüm tehditlere ve sabotajlara rağmen açılan hava limanı, yapılan yollar vs,vs.   nedenler ile çok kırgın ve sitem dolular. 

   CHP: Belki de bu seçimlerde ilk kez Laiklik ve Cumhuriyet elden gidiyor vurgusundan kurtulup, daha somut vaatler ile seçime giren CHP birçok bölge de yaptığı seçimler ile tabanın tespit ettiği adaylar ile daha bir güçlü girdi seçime. Ancak sonuç pek de bekledikleri gibi olmadı. Bu hayal kırıklığının nedeni ise partinin yaklaşık %4 ila %5 gibi kemik oyunun HDP´ye Emanet oy olarak kayması olmuştur. Oysa bu sözde emanet oy verenler partilerinde kalsa bugün vekil sayıları çok daha fazla olabilirdi. Partinin aday belirlemede yaptığı ön seçim doğrusunu birçok bölgede terk edip yine merkezden atamayı seçmesi ise bir başka oy kayması nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır.

    MHP: Aslında seçimde en çok atak beklenen ancak küçücük bir oy yükselişi ile durumu idare etmekten öteye gitmediler. Onlar da başarılıyız dese de aslında HDP karşısında adeta tarihi bir yenilgi aldılar. İstanbul da HDP´nin gerisine düşen ve Meclis de HDP ile aynı sandalye sayısına sahip olan MHP yerel seçimlerde zaferle çıktığı birçok yerde hüsran denecek sonuçlar alarak adeta artık bir lider değişimi gerekir dese de genel merkezin bu çağrıya pek de oralı olmadığı görülmektedir. Olsa bir erken genel seçimde baraj altında kalmaya en büyük aday olarak MHP´yi görmek çok da akıldan uzak bir seçenek değil gibi görünmektedir.

   HDP: 2015 seçimlerinin tek galibi olan parti olan HDP vitrine medya tarafından parlatılmış ve süslenerek halka sunulmuş Selahattin Demirtaş´ı koyarak adeta tek umut olarak yola çıkarılmıştır. Otuz yılı aşkın bölücü ve yıkıcı geçmişinden hiç bahsedilmeden ağızlara hiç PKK alınmadan, PKK adına en büyük siyasi mücadeleyi veren HDP her ne kadar kandilden gelen uyarı ile ikinci gün reddetse de aldığı emanet oylar ile barajı geçerek büyük bir başarıya imza atmıştır. Aslında kadrosunun pek de nitelikli olduğunu söylemek mümkün olmasa da gülen adam, kurtarıcı ve halktan biri olarak lanse edilen liderinin aldığı inanılmaz medya ve sanatçı desteği HDP´yi adeta uçuşa geçirmiştir. Ama şahsi görüşüm şu ki bizim oralar da söylenen güzel bir söz var ; ?ÖYLE BİLİYORLAR Kİ  YUFKANIN  ARASINDA HELVA VAR ? bunu herkes bir gün görecek ama inşallah o gün Türkiye Cumhuriyeti için geç olmaz diyorum. Emanet oy verdim diyenlerinde samimi olmadığı aslında temelli oy verdiğini de bilmek de büyük fayda vardır. Zira bu oy veren zevat her zaman Türkiye´nin ve Türklüğün karşısında olmayı kendine şiar edinmiş kişilerdir.

       Genel için değerlendirmeden sonra Ardahan yerelinde sonuçları değerlendirir isek; 2011 yılında Ardahan da tepkiler nedeni ile miting yapamayan bir partinin 4 yıl sonra Ardahan da birinci parti olmasını nasıl izah edebiliriz ki ? Ya HDP´ çok büyük bir çalışma örneği sergileyip güven kazandı, ya Ardahan halkı genlerine aykırı davranarak memleketlerini çok büyük bir belirsizliğe sürükledi ya da diğer siyasi partilerin halkı bu tabloyu ortaya çıkarmaya zorlayacak hamleler yaptılar.  Ardahan merkezde kullanılan oyların yoğunluğu, Ardahan´ın bundan önceki en büyük partisi CHP´nin Ensar Öğütte ki anlamsız ısrarı ve Sayın Öğüt´ün örgütüne rağmen yaptığı hamleler, bağımsız aday Sayın Saffet Kaya´nın kazanamayacağını bile, bile seçimlere girmesi, MHP´nin HDP tehlikesini göz ardı etmesi  ve AKP´nin yaşanacak bu durum ihtimalini seçmene iyi anlatamaması bu sonucu ortaya çıkarmıştır. 

       Ortaya çıkan seçim sonuçları ilk başta yöre dışında yaşayan hemşerilerimizin yoğun hatta bazen hakarete varan tepkilerini çekmesine neden olmuş ve Ardahan da yaşayanlar ile gurbettekiler arasında adeta bir fikir bölünmesine neden olmuştur. Ardahan da yaşayanlara hakaret etmek doğru olmadığı gibi memleketinden türlü nedenlerle ayrılan ama memleketini bir guru abidesi olarak lanse eden ancak alınan sonuçla bulunduğu çevrelerde bölücü yanlısı olarak itham edilen insanlarımızı da anlamak gerektiği kanısındayım. Bir an evvel bu fikir bölünmesinden uzaklaşıp ilimizde yaşayan insanları daha vahim tablolar ortaya çıkaracak kadar üzüp, kırmamalıyız.

        Çünkü ortaya çıkan bu meclis aritmetiğinden bir hükümet çıkmayacağını ve Ekim ya da Kasım gibi yeni bir seçimin yapılacağını düşünüyor ve insanımızın bu seçimde daha mantıklı ve basiretli hareket etmesi gerektiği inancını taşıyorum.

      Eğer bu vekil dağılımı ile Ardahan temsil edilir ise yatırım almak bir yana var olan yatırımlarında tamamlanması maalesef pek mümkün görünmemektedir. HDP´nin parti olarak böyle bir gücü ve misyonu olmadığı gibi Ardahan´a getirebileceği pek bir şey de görünmemektedir. AKP´nin ise kaybettiği iktidar ve Ardahan´daki üstünlüğünün intikamını almaya niyetlenmesi durumunda ise  durum çok daha vahim bir hal alacaktır.

       Ardahan´ın bir an evvel bu belirsizlik ortamından sıyrılıp, olası bir erken genel seçimde daha akıllıca hareket ederek ve milli refeks ile hassasiyetleri göz ardı etmeden bir ve beraber olacağı bir zemin üzerinde mutabakata varması hayati derecede önem taşımaktadır. Şenliğin kalesinin terörün kalesi olması ihtimali bile yüreklerimizi yakıp kavurmak için yeterlidir ve yiğit düştüğü yerden kalkar misali Ardahan da düştüğü bu yerden ayağa dimdik olarak kalkmalıdır. Aksini inanın düşünmek bile istemiyorum.                                                                                                   

Sinan KARAÇAY