Kaç kez yazdım anımsamıyorum... Kaç kez... Seçim günü Dost Beykoz´da sabahladık. En doğru ve en iyi sonuçları ilk kez sizlerle paylaşmak için...
Bu sırada sonuçlar geldikçe köşe yazdım... Uzun uzun... En az 4 kez yazmışımdır. Son olarak da bir yazı yazdım; hem Beykoz´daki siyasetçileri yazdım hem AK Parti´yi hem CHP´yi hem HDP´yi... Gazeteye de yolladım. Ama yok! İçime sinmedi... İçimden siyasetin içine girmek gelmiyor! Bir partim yokken, bu kadar siyaset ve siyasetçilerle uğraşmayı kendime yakıştıramıyorum. Sadece yayımlanmayan 5-6 yazım için özetle şunu söyleyeyim: Ben siyasetten uzak bir insan olarak içten bir şekilde söylemek istiyorum ki, siyasetin içinde yer alanlar siyasetten anlıyor olabilirler. Benden fazla da anlıyor olabilirler. Ama ne siyasi figürlerin içerisinde ne de oy verenler içerisinde ADAM olan çok fazla yok! Çok az ADAM var. Yazılarımı okuyanlar benim Beykoz´da ve Türkiye´de kimler için ADAM dediğimi çok iyi bileceklerdir.
Ben siyasetüstü bir yazı yazacağım. Siyasete de ucundan değineceğim; fazla değil. Şimdi siyasetçilerin deyişiyle ´sahaya´ çıkıldığında herkesin ´memnun´ olduğu görülüyor. AK Parti yine 1. parti çıkmış; doğru mu? Doğru. AK Partililer seviniyor. CHP çok büyük bir oy kaybı yaşamamış, hatta 1990´lara göre de hâlâ başarılı sayılabilir. CHP´liler de mutlu (AK Parti oy kaybettiği için daha mutlular ama... Şaşılacak bir iş... CHP yüzde 10´u da geçemese eğer AK Parti oy kaybetmişse, CHP´liler neredeyse zil takıp oynuyorlar. İlginç bir bakış). MHP´liler mutlu... Oylarını yüzde 3 ila 3,5 artırdılar. HDP´liler mutlu... Barajı geçtiler. Saadetliler mutlu... "Herşeye rağmen yalakalık yapmadık, AK Parti´ye katılmadık ve sunduğu olanaklardan yararlanmadık" diye konuşuyorlar. Perinçekli Vatan Partisi ve Emine Ülker Tarhan´lı Anadolu Partisi bile seçim sonuçlarından memnun! "Yeni bir partiydik, zamanla büyüyeceğiz" diyor. Öyle bir seçim oldu ki, ortada ne Hükümet var ne de Hükümet oluşması için umut var ama 70 milyon zil takmış; tekmili birden göbek atıyor. Neymiş? "Kazandık!". Yahu şimdi bir şey diyeceğim de siz anladınız ne diyeceğimi...
Kardeşim! Açın bakın önceki seçimde yazdıklarıma... Kim gelirse gelsin, fark etmez! Herkes bir şekilde bir şeylere mecburdur! Peki, neden görüntü bu? ÇÜNKÜ HALK BUNU İSTİYOR... Bunu istiyor yahu! Eskiden Roma zamanında Arenalar´da fakir Gladyatörler ´ölümüne´ dövüştürülürdü ve zenginlerle soylular keyifle izlerdi. Şimdi iş değişti. Halkımız siyaseti ve siyasetçileri ´arena´ gibi görüyor ve onların dövüşmelerinden zevk almaya başlıyor. Bu nedenle de tüm siyasetçiler ´kaşıma´ yarışına giriyor. Biri oradan kaşıyor, biri buradan kaşıyor. Sanırsın Türkiye Cumhuriyeti değil de uzak Afrika ülkelerinden birinde yaşıyoruz!
Bizim sorunumuz HALKIMIZ kardeşim! Sorun tepede değil, tabanda! Bunun siyasetçiler de farkında... Lan delirteceksiniz bir gün hepiniz beni! Memlekette Hükümet yok! Erken seçim de ufukta göz kırpıyor! Yahu 4 tane parti girmişsiniz! Verin 550 milletvekili el ele; dördünüz birlikte bir koalisyon kurun; her ne ise yapılacaklar, ekonomi alanında, sosyal alanda, kültürel alanda yapın! O diyor "Ben oynamam!"... Bu diyor, "Onunla aynı yerde durmam!"... Çocuk musunuz yahu siz? Kürtler ateş kesmiş, parti olmuşlar, siyasetle devam edelim diyorlar; herkes ayağa kalkmış! "HDP Meclise girdi!". Yahu zaten Mecliste değil miydi? Silah bırak dediniz, bıraktılar. "Delikanlıysan, bağımsız girme, parti olarak gir!" dediniz, parti olarak girdiler. Daha ne yapsınlar? Biz bu ülkede Türk´üyle Kürt´üyle Müslümanı-Hıristiyanı ve Ateistiyle; kadınıyla erkeğiyle, çoluğu çocuğuyla ADAM gibi el ele yaşayamayacak mıyız yahu? Ey siyasetçiler! Neden kini körüklüyorsunuz?
Ferdi Güngör / İstanbul
