FERDİ GÜNGÖR


EV HANIMLARI SGK EMEKLİSİ OLABİLİR Mİ?

Mart ayı geldiği zaman


  Mart ayı geldiği zaman akla gelen ilk tarih 8 Mart Dünya Kadınlar Günü oluyor.
   Kimileri de buna ´Dünya Emekçi Kadınlar Günü´ diyor. Yazılanlar-çizilenler hep kadınlara dair... Eleştirmek için söylemiyorum; çeşitli görüşlerden insanların düşüncelerini ve duygularını8 Mart Dünya Kadınlar gününde dile getirmesi son derece sevindirici... Çünkü eğerOrtadoğu´da yaşıyorsanız, özellikle kadınlara ve onların sorunlarına dair daha çok fikir üretmeniz gerekiyor. Ben bu konuda özellikle teknolojinin beraberinde getirdiği ´değişim´rüzgârını çok sevimli buluyorum. Bilimdeki gelişmeler, kadınlara yönelik alışılagelmiş olan bazı´eril alışkanlıkları´ terk etmemiz gerektiği konusunda bize ışık tutuyor.

   Aslında 8 Mart´ın ruhuna uygun bir şekilde, şiddeti reddeden; hemen her türlü tecavüzü de lanetleyen bir yazı yazmak güzel olabilirdi. İntihara sürüklenen genç kızların yaşadığı acıları...Para kazanmak zorunda olan kadınların, rekabet dünyası içinde başına gelenleri ve hem patron hem de koca elinden çektiklerini... Dedikodu ve iftira ile mücadele eden ve artık yalanlardan yılmış gözü yaşlı evlileri... Bu konularda uzun uzun yazmak, hem benim hem de okurlar için bir terapi olabilirdi. Ancak ben biraz ´yararlı´ bir iş yapmak için azıcık araştırmaya karar verdim: Adına ´ev hanımı´ denilen ancak evde de dışarıda olduğundan daha çok çalışan kadınlarımızın bir emeklilik hakkı olup olmadığını öğrenecektim.

 

   Sosyal Güvenlik Kurumu´nun (SGK) elektronik ortamında kısa süreli bir araştırma yaptım ve ev hanımlarının da emekli olabileceklerini bulguladım. Okuduğumda çok da sevindim bu duruma... Demek ki, ülkemizde kadınlar adına çok önemli bir adım çoktan atılagelmişti. Demek ki, en hanımlarımız da emekli olabilirdi. Üstelik bunun için sadece 4 maddeyi hayata geçirmek yeterliydi:

   Birincisi, herhangi bir işyerinde sigortalı kapsamında çalışılmayacaktı. İkincisi, söz konusu ev hanımı 18 yaşını doldurmuş olacaktı. Üçüncüsü, bir sigorta dolayısıyla herhangi bir şekilde maaş alınmayacaktı. Dördüncüsü ise Türkiye´de ikamet edilecekti.

    Ev hanımlarının emekli olma işi, bu kadar basitti. Ancak araştırmamı derinleştirince, aslında bu okuduklarımın hiçbir işe yaramadığını öğrenecektim.

    Bir kere bu emeklilik ´isteğe bağlı´ emeklilikti. Ev hanımı olmasının bir ayrıcalığı yoktu; isteğe bağlı olarak herhangi bir yerden sigortası olmayan herkesin başvurduğu bir yöntemdi. Üstelik bundan yararlanan ev hanımları, 5510 sayılı kanunun 4. maddesinin b fıkrası kapsamında değerlendirilmekteydi. Yani kısaca buradan emekli olan ev hanımları, 4b denilen Bağ-Kur´dan emeklisi sayılmaktaydı. Oysa önemli olanı SGK emeklisi yani 4a emeklisi olabilmekti. Primleri de oldukça yüksekti: En düşük miktar olarak SGKasgari ücretin yüzde 32´sini işaret etmekteydi.

    ?Efendim, ev hanımından SGK emeklisi olur mu??? Eğer yaşanılan ülke Türkiye ise olur, neden olmasın? Bence bu konuda Devlet ve STK´lar el ele verirse bir yasa hazırlanabilir. Hatta devlet, bu konudaki maddi sorumluluğu ´dışarıda çalışan erkekle´ de paylaşabilir?

Yahu bir erkek neden evlenir? Aile olabilmek için değil mi? E, neden çalışır? Ailesi için çalışır, öyle değil mi? Peki, Türkiye´de yaşayan kadın kim için evde çalışır? Kendi zevki için mi? Türkiye´deki bir ailede kadın olarak çalışmak bir ´lüks´ müdür, yoksa ´ihtiyaç´ mıdır? Kadın evini temizlemeseçocuklarla ve onların psikolojileriyle ilgilenmese; bir de üstüne üstlük hayatın içinde yoğrulmuş olan kocasının kendisine ettiklerini görmezden gelmese o evlilik yürür mü? Peki, dışarıda kadının bu yaptığıyla aynı işi yapan erkekler maaş alıp,SGK´dan da aldığı ücret karşılığı ´tavandan´ prim ödeyebilirken, kadın neden ´bedavaya´çalışıyor? Üstüne üstlük, herhangi bir şekilde ´boşanma´ olayı olduğunda, tazminatsız kapı önüne koyuluyor?

    Bir aşçının aylık ücreti nedir? Kadının her gün yaptığı yemekler düşünüldüğünde, kadının aşçı olarak aylığı ne kadara denk gelmektedir? Ya bir psikolog? Bir hemşire? Bir temizlikçi? Bir bakıcı? Bir garson? Tüm bu meslekte çalışan kişiler aylık ne kadar ücret almaktadır? Peki, ya bu mesleklerin tümünü bir ay boyunca ve üstelik samimi bir şekilde yapan ve evden de dışarıya çık(a)mayan kadının, bu işte kârı nedir?

Bakınız havalar ısındı, bir kışı daha atlattık... Kaç kadın var bilir misiniz, çocukları okula gittikten sonra yorgan altına girerek ya da paltosunu sırtına geçirerek; yakacağı bitmesin diye titreyerek çocuğunun dönüşünü bekleyen? Bilir misiniz siz, ülkenin dört bir yanı doğalgazla çevrili olduğu halde, evinde gazete kâğıtları yakarak ısınmak zorunda kalan kaç kadın var? Yine de bu şartlara rağmen isyan etmez de Allah´a şükrederek yalvarırlar? Bilir misiniz?

İşte eğer bilirseniz, bu kadınlarımızın; ev hanımlarımızın da SGK emeklisi olabilmesi için kamuoyu oluşturulmasına daha fazla destek vermelisiniz. Özellikle evlendikten sonra evin içerisinde ´kaderine´ terk ettiğiniz eşlerinizi daha çok düşünmelisiniz. Ev Hanımları da emekli olabilmeli... Hatta prim ücretleri için Devlet teşvik amaçlı oranı yüzde 32´lerdenyüzde 22´lere kadar çekebilmeli. Çalışan erkekler de Devletin bu konudaki girişimlerini desteklemeli ve gerekirse bu konuda elini taşın altına koyabilmeli.

Bunca yıl kadınlar ´çekmiş´... Azıcık da biz erkekler çekelim, ne olmuş yani?

Ferdi Güngör / Dost Beykoz