YAŞAR GELER


KARS´TAN, KÜTAHYA VE İZMİR´E UZANAN BAŞARI ÖYKÜSÜ

Herkes bir şekilde adından söz ettirir...


  Herkes bir şekilde adından söz ettirir, kimi iyi, kimi kötü. Hani bir söz vardır ya: ´´Reklamın iyisi kötüsü olmaz.´´ diye. İşte buna bence adından söz ettirebilen bir gencin kısa hayat hikayesini anlatacağım. Çünkü, gerçekten bu hikayenin içinde bir çok enterasan durum mevcut. Bu hikayenin içinde emek var, özveri var, mücadele var, başarı var.
Yirmili yaşlara sığan bir başarı grafiği. Bu başarı sadece eğitim ya da akademik bir başarı değil.  Öyle olsaydı zaten çocuk olması gerekeni yapıyor derdim. Başlangıç noktası Kars Sarıkamış, devamı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, sonuç İzmir Çeşme Alaçatı Prenses Oteli ve sürekli kılınan hayaller? Evet yanlış değil, 1996 yılında Kars´ ın Sarıkamış İlçesi´ nde Levent ve Ayşe çiftinin dünyaya getirdiği Yasin Şengül´ ün başarı öyküsünü anlatmaya çalışacağım sizlere.
Yolumuz Temmuz 2017´ de kesişte Yasin Şengül´ le, İzmir-Çeşme Alaçatı Prenses Otel´ de . Ben müşteri, Yasin otel garsonu. ?´Kan çeker ?´ derler ya! Tam da o misal, bize çay servisi yaparken dikkatimi çekti. Saygılı, terbiyeli, efendi, kibar ve bir o kadar da nazik tavırlı bir genç Yasin. Kimsin, nesin, nerelisin? le başlayan bir sohbet ve ilgimi çeken ilginç öyküsü bu yazıyı yazmama vesile oldu.
Gururla yazıyorum, çünkü gerçekten iyi bir başarı var bu çocukta. Ayrıca iyi de bir geleceği olacağına kanaatim sonsuz. Sorularımı tam bir Gazeteci kimliğim ile yönettim Yasin´ e. 1990´ lı yıllarda Kars´ ın Sarıkamış İlçesi´ nde Levent ve Ayşe isimli kişilerden olma Yasin´ in bir abla bir de kardeş olmak üzere iki de kardeşi var. Toplam da üç kardeşler. Yasin, ortanca çocuk. Yasin, klasik Anadolu çocuğu ve aile geleneğinde Anadolu Kültürü hakim. Çocukluğu ve ilk, orta ve lise öğretimini Sarıkamış´ ta tamamlayan Yasin, girdiği Üniversite sınavında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Teknik Bilimler Fakültesi MYO Bilgisayar Operatörlüğü bölümüne girer. Taaa Kars´ tan kalkıp Kütahya´ ya gelip tek başına mücadele etmek her babayiğidin harcı değildir. Ancak, binlerce Yasin gibi kişiliklerin var olduğu da ayrı bir gerçekliktir. İki yıllık okul döneminde ailesinden (ilk gelişi hariç) hiç maddi katkı almadan çalışarak yaşamını ve eğitim sürecini sürdürür. Çünkü oukl dışında kalan her anını mutlaka çalışarak değerlendirerek geçirir. Kazandığı parayla okul giderlerini karşıladığı gibi, ailesine de katkı da bulunur. Nasıl mı? Şöyle ki; kendinden büyük olan ablası evlenir. Evlenirken Yasin, kazandığı parayla ablasının düğün masraflarına ve dolayısıyla ailesine maddi katkıda bulunur. Öyle çalışır ki, ilk yıl alttan ders bile bırakır mecburen. Yaz aylarında otellerde garsonluk yaparak kazandığıyla yaz okulu giderlerini bile karşılar. Kendi çalışıp kazanıyor ve karşılıyor. Çünkü, ailesinin kendisine fazla destek olamayacaklarını biliyor.
Şimdi Yasin´ in hedeflediklerini de anlatayım. Okuma azmi tabi ki başarıyı da getiriyor. Hedefi, dikey geçişle Bilgisayar Mühendisliğine girmek ve Bilgisayar Mühendisi olarak hayatını sürdürmek. Eğer ki insanlar hayır işlemek istiyorlarsa (Tabiri caizse, Hac kapıda) bu çocuğa burs ya da eğitim yardımı gibi ekonomik destekte bulunsunlar. Bu azimli, kararlı, mücadeleci ve bir o kadar da gerçek Anadolu çocuğuna gelecek desteği sunsunlar. Sunsunlar ki, be gelecek yeni nesil körelmesin, kararmasın, solmasın. Çiçek açsın, fidan olsun ve arkasından gelecek olan kuşaklara kendi aktarımını yapabilsin.
Yolun açık olsun Yasin! Başarıların biri birini kovalasın! Gelecek sizin gibi gençlerin ellerinde ve omuzlarında yükselsin.
Yaşar GELER Uz. Eğitimci-Yazar