FERDİ GÜNGÖR


KİMİN DEMOKRASİ BAYRAMI ?

Yine başlarken şundan emin...


   Yine başlarken şundan emin bir şekilde başlıyorum ki, büyük olasılıkla çevreme çok insan toplayacağım. Çünkü çoğunluk benim gibi düşünmüyor ve ben bu durumdan hayli rahatsızım... 

   15 Temmuz Demokrasi Bayramı´nın ve hatta Demokrasi Zaferi´nin yıldönümü kutlanacak bugün... Anma işi de olacak pek tabi ve bu sırada Kur´an-ı Kerîm okunacak, şehitler anılacak. Gaziler onurlandırılacak, şehit ve gazi yakınları (ne kadar yapılabilirse) teskin edilmeye çalışılacak. Buraya kadar her şey normal değil mi?

      Peki normal olmayan nedir?

     Normal olmayan iki durum var:

    1- Bazı AK Partililer, çok haksız bir şekilde 15 Temmuz´u ´yalnızca kendilerinin´ gayretiyle kazanılmış bir zafer olarak göstermeye çalışacaklar. Yalnızca kendilerinden bahsedecekler ve çok yazıktır ki, kendilerinden olmayan (yani MHP haricinde) partileri ve mensplarını ´isim vererek´ rencide etmeye çalışacak. Adına ´kanla beslenmek´ denilen bu aciz ve zavallı duruma düşmeyi, ne yazık ki bazı AK Partililer içlerine sindirebilecek.

     2- Fethullah Terör Örgütü denilen grubun bir eseri olan 17-25 Aralık operasyonlarını ve bu sırada gayrıresmi yollardan elde edilen ses kayıtlarını gerekçe gösterecek bazı Anti-AK Partililer, 15 Temmuz´da demokrasi için canını feda eden, organlarını asfalt üzerinde bırakan insanları incitmeye devam edecek ve bunu bir ´komplo´ olarak nitelendirmeye devam edecekler. Bir türlü AK Parti düşmanlığından ve nefretinden vazgeçmeyen bu ´insancıklar´ da tıpkı 1 numarada anlattığım kanla beslenen AK Partililerden bir farkı olmadıklarını kanıtlayacak.

     Sonuçta ne olacak?

   Her 23 Nisan´da 19 Mayıs´ta ya da 29 Ekim´de yıllardır "Bu Atatürk´ün ve Atatürkçülerin bayramı" diyerek kutlamaları protesto eden, küçümseyen ´zihniyet´ bu kez yıllarca 15 Temmuz için "Bu Erdoğan´ın ve AK Partililerin bayramı" demeye ve küçümseme işini sürdürmeye devam edecek.

    Yaşamda ille de elle tutulur bir ilah arayanlar, Atatürk ve Erdoğan arasında bir tercih yapmaya zorlanıp, bu hastalıklı hallerini etrafa bir virüs olarak bulaştırmaya ve dağıtmaya devam edecek.

       Atatürk hayatta değil ve bu duruma müdahale edemiyor olsa da (ki, Benim Naçiz Bedenim Elbet Bir Gün Toprak Olacak Ancak Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar Kalacak sözüyle aslında bu duruma 100 yıl öncesinden müdehale etmiştir) Sayın Erdoğan´ın bu duruma müdehale etmek için hayatta olduğundan bir şansı vardır.

      Umarım bu akşam konuşmalarında bu şansı iyi değerlendirsin.

Ferdi Güngçr / İstanbul