Olcay Kasımoğlu


SAĞLIKLI İLETİŞİM

Düşündüğünüz/ söylemek istediğiniz,


Düşündüğünüz/ söylemek istediğiniz,
Söylediğinizi sandığınız/ söylediğiniz,
Karşınızdakinin duymak istediği/ duyduğu,
Anlamak istediği/ anladığını sandığı/ Sylviane Herpin
Günlük hayatta, iletişim içinde olduğumuz insanlarla bir çok olay yaşarız. Kimisiyle birlikte çalışır , kimisiyle sadece selamlaşma şeklinde münasebetlerimiz olur. Bazılarıyla da dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaşır, hayallerimizi, isteklerimizi anlatırız. Dostluğu, arkadaşlığı, kardeşliği, sırdaşlığı paylaşırız.
Bütün bu duygular kendiliğinden oluşmaz. İletişimin sağlıklı ve sağlam zemin oluşturması için ?Güven? kavramı çok önemlidir, insanının altı vasfını da bildirmektedir.
İnsanın karakterinde; mütevazılık, sadakat, hoşgörü, hakkaniyet, cesaret, sabır, çalışkanlık, sadelik gibi üstün vasıflar varsa, bunlar insanda güven uyandırır. Fakat bunların bir insanda olması tek başına yeterli değil önemli olan insanlarla iletişim kurabilmek ve bu meziyetleri yaşatabilmektir.
Bunun için de yaşamı deneyimlemek ve içselleştirmek önemlidir. İletişimin de kendi içinde yasaları vardır,
1. En önemlisi açık iletişimdir.
Kişilerin duygu ve düşüncelerini açabilmesi için o kişiyle olan yakınlık, samimiyet ve güven derecesi arasında yakın bir ilişki vardır.
Bir insanın karşısındakine güven duyabilmesi ise zaman içinde gerçekleşir.
Açık iletişimde duygu ve düşüncelerde samimi olmak çok önemli ve her şey karşı taraftan beklenmemeli.
Çünkü, açık iletişimin riskleri de vardır.
Yaşamımızda ki bütün başarılar, az çok riskli davranışlara dayanır. Buna rağmen karşımızdakine güvenir ve değer verirsek o da güven duyar ve değer verir.
Kişinin gerçekleri öğrenmesi ve düşündüklerini gerçekleştirmesi için yapılan bütün atılımlar açık olma riskini kabullenmeye bağlıdır.
Güven sağlamanın sırrı budur, insanlarla iç içe ve samimi olmak; kendini insanlardan bir insan olarak görmek, bütün egoları, meziyetsiz meziyetleri siler temize çeker.
Birde açık iletişimde açık sözlü olmakla patavatsız olmayı birbirine karıştırmamak lazım.
Herkese sevgi, saygı ve samimiyetle muamele etmek gerekir.
İnsanlardan ne beklediğimizi kesin olarak belirtirsek, İnsanlar kendilerini güvenli hissederler, canla başla çalışırlar ve o zaman yapamayacakları bir şey yoktur.
2. Düşüncelerimizi paylaşmak güveni artırır.
İnsanlarla ortak paydaları paylaşmak ve yapılması gerekeni birlikte yapmak güveni artırıcı bir davranıştır. İnsanların eşit haklara sahip olduğu inancını besleyen insanlar ; birlikte yaşadıkları, beraber çalıştıkları insanlarla aralarına uçurumlar koymazlar.
Ulaşılabilir, paylaşılabilir bir anlayışla işlerini ve görevlerini icra ederler ve daha rahat iletişim kurarlar. Kendi düşünce ve duygularını, işini, görevlerini başkasıyla daha rahat paylaşırlar. Buda güven duygusunun oluşmasında en etkili yollardan biridir.
3. Etkili iletişim kurmanın yollarından biride ?anlamak için? yargılamadan dinlemek gerekir.
Dinlemesini bilen insan sorunların tespiti ve çözümünde daha az hata yapar. Dinleyerek daha iyi gözlemler yapar, farklı bakış açıları edinir.
Önyargıdan uzak objektif kararlar verebilir, problemlere yeni çözüm yolları bulur.
İnsan kendi iç sesini dinlediği zaman, başkalarının sesine de derinlik kazandırır, empati yeteneğini geliştirir. Başkalarını duygu ve düşüncelerine, kim olduğuna ve neler yaşadığına daha derinlemesine yaklaşır.
Kendimizi dinlediğimizde güçlü ve zayıf yanlarımızı keşif ederiz böylece başkalarının da artı ve eksilerine yaklaşım tarzımız değişir. Daha insanı bakış açıları kazanırız. Dinlemek öze inmektir bakılan ama görünmeyenlere dokunmaktır. Karşımızda ki insanlara gönül gözüyle dokunduğumuzda biz onun en yakını oluruz.
İnsanların duygularını anlamak, kendimize olan güveni artırdığı kadar, başkalarının da bize güven duymasına neden olur.
İlişkilerin kırılganlığını ve insanlar açısından taşıdığı önemi anladığımız zaman ise daha dikkatli ve özverili oluruz. Başkalarının duygularını örselemeden onları anlamaya çalışırız. Kendimize ve başkalarına kulak verdiğimiz zaman, evren de bizi dinler.
4. İletişimin en önemli ayaklarından biride; anlaşılır olmak.
Dünya yeterince karışık, gelin anlaşılır ve tutarlı olalım. Birlikte olduğumuz insanlar kendilerini güvende hissetsinler. Anlaşılır olmak, hayatta yeni fikirlere açık olmayı kolaylaştırır. Ayağı sağlam basan birinden kim etkilenmez ki, kim güvenmez ki !
Sağlam ve anlaşılır olmak, insanların güvenle bir arada çalışmalarını, risk almalarını ve kendileri olmalarını sağlar.
Anlaşılır ve tutarlı olmak karşımızda ki insanlara rahatlık hissi verir, güven duygusu sağlar, sağlıksız ilişkilerin oluşmasına izin vermez.
Olaylara, insanlara bakış açımız; seçenekleri görmemize, değişmemiz gerektiğinde kendimizi ?güncellememize? yardım edecektir.
Kendimize karşı açık, sade, duru olmak ? her zaman kendimizi İfade etmemizde´ gereksiz olanların elenmesine yardım eder.
Para, güç vb. uğruna dünyanın bir çok yerinde, onca insanın katledildiği bir zamanda;
Duygularımızda samimi ve içten olalım. Ne kadar ayrı fikirlerde olursak olalım, insanları birleştiren duygulardır?.
Akraba, sevgili, eş veya arkadaş olarak, bir insanı ne kadar severseniz sevin, sağlıklı bir ilişkinin ancak; özen, samimiyet, dürüstlük ve saygı ile kurulup yaşatılabileceği gerçeğini unutmadan, sevginin direngen ruhuyla sarılalım yaşama ve sevginin gücüne..Hiç bir şey insandan daha değerli değil !..