Adem Yavuz VURAL


SİYASETİN ÇİRKİN DİLİ

31 Mart 2019...


    31 Mart 2019 yılında yapılacak olan Mahalli İdareler Seçimlerine yaklaşık 6 ay kalmışken partilerde de seçim startları aday ve aday adaylarının yavaş yavaş belli olması ile kızışmaya başladı.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçilmesinin ardından yeni sistemin ilk Mahalli İdareler Seçimlerine altı aydan daha kısa bir zaman kalmışken siyasetin çirkin dili de gerek toplumda, gerekse sosyal medyada hortlamaya başladı. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar partinin yarışacağı Çıldır´da adaylar olsun, aday adayları olsun her seçimde yaşanan siyasette olmazsa olmaz haline gelen siyasi çirkin dili ( artık siyasi propagandaların en çok makbul görülen ve işe yarayan şekli) kullanmaya başladılar. Artık plan ve projelerin yerini, rakibi küçümseme, açıklarını kollama, hatalarını veya yanlışlarını geçtim ayıplarını ortaya çıkarma, bel altı vurma, hakaret etme gibi daha saymakla bitmeyecek tabirler yazılır çizilir hale geldi.

    Aslında bu dil bizim insanımızın en çok sevdiği ve devamını merak ettiği bir dil. Şuan ülkenin hemen hemen her televizyon kanalında haftanın her günü hepimizi etkisi altına almış diziler gibi. Nasıl ki bir dizinin bir sonra ki bölümü merak edip, dizi biter bitmez alel acele sonraki bölümün fragmanına dikkat kesiliyorsak, bugünkü siyasette de bir sonraki yazılacak çirkin dile dikkat kesiliyoruz. İnsanların birbirini aşağılaması, hakaret etmesi kahve köşelerinin en gözde konusu olmuş durumda.

    Yaklaşık 6 ay sonra, beş yıl boyunca ilçemize, köylerimize ve bu topraklarda yaşayan bizlere hizmet edecek kişileri seçeceğiz. Ondan sonra tam beş yıl verdiğimiz kararın sevabıyla, günahıyla yine bu topraklarda yaşayacağız. Yıllardır kullanılan siyasi çirkin dil, en çok Çıldır´ı, Çıldırlıyı yaraladı. Bu toplumun artık siyasetende, ahlaken de doğru kişilere ihtiyacı var. Ahbap-çavuş ilişkisi ile, menfaat ile kazanacağımız tek şey o günü kurtarmaktır. Ancak zaman geçip, geriye dönüp baktığımızda kaybımız çok büyük olabilir.

    Bu bir siyasi yarış. Bunu kan davasına döndürmeden yürütmek ve sonlandırmak gerekiyor. İlçemizde olsun, köylerimizde olsun siyasi temsilciliğe soyunmuş tüm aday ve aday adaylarının bizlere vereceği tek kazanç budur. Aksi bir tutum ve davranışın ne ilçeye nede topluma bir hayrı vardır.